Gütmek ve Güdülmek.

   Tanrı'nın sunduğu yaşantılar kompleks mekanizmalara sahip. İnsanında hamurunun nasıl şekillere büründüğü bu mekanizmaların kişideki işleyişine bağlı. Gütmek ve güdülmekte bunun bir parçası. Gütme gücüne sahip olup gütmemek(bizler) ve gütmekte(tapınakçı dediğim kesim) bunun bir parçası. Koyun olup çobanlar tarafından güdülüp bi haber olmakta bunun parçası. Kişinin şahsi iradesinin teslimiyeti ile güdülmekte bunun bir parçası. Bunları aynı kefeye koyabilir miyiz? Tanrı'da koymamış zaten. Kuran bu yüzden kurunun yanında yaşda yansın kitabı değil kurunun yanındaki yaş için cihat eylememizi emreden bir kitap.
  

   ''Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin. ''
   
   Öğretimizin marjinal olması kişinin akıl kırıntısı potansiyelini gerçekleştirme şansını sunuyor. Bu da toplum için sağlıklı insanlar(gerek zihinsel gerek fiziksel) ve düzeyli bir toplum imkanı sunuyor. Burada temelsiz ideolojilere sahip siyasi partilerin seçim kampanyalarındaki ucuz doktrinleri size paylaşmıyorum. Bunun bilincine varılmalı öncelikle. Ulan dönüp dolaşıp yine hacının parmak bastığı yerlere geliyoruz ya uqwgdhkaj sonra neden yok efendim hacı çakması style diyorlar. Anlayanlar ve anlamayanlar bir olmadığı gibi bu insanlarda aynı toplumun içinde bir halde yaşadıklarından dolayı organizasyon haline gelen bir üstün güzellik taşıyan teşkilat bu insanlara kötü davranamaz. O insanların sahip olduğu potansiyel dolayısıyla(ister nefis, ister iblis, ister kaka ruh) insanı sarıp sarmalamasına izin vermek yerine onu bundan kurtarıp yardım eli uzatmalı ve sınavının parçası olmalıyız. Bu demek midir betalara yardım ve yataklık edelim, vızzıklama ve kuruntularında boğulalım? Hayır. Hastalıklarının farkında olan ve dürtülerini bastırmak, örtmek için(örtmek için diyorum çünkü Kuran'ın birçok yerinde kötülükleri örtmekten bahsedilir) hür iradesinden vazgeçmediğinin farkında olarak sınavına tabii tutulmasıdır olay. Kişinin belkide sınavı budur. Onu bilemeyiz. Peki bu bir afyon mudur? Evet. Bakıp görebilenler için sadece bir imtihan parçası, kör olanlar için ise bir afyondur. 

   ''Ey iman edenler! “Râ’inâ (bizi gözet)” demeyin, “unzurnâ (bize bak)” deyin ve dinleyin. Kâfirler için acıklı bir azap vardır.''


                                                  
 
   Olay tam olarak budur. Tanrı'ya güvenerek adanmış hiçbir kuruluş, teşkilat sizi gütmez, güdemez. Sorularınızı açığa çıkarır, bunları cevaplamaz ve sizin cevaplamanız için size rehberlik ederler. İşte kurtuluş budur. İşte bizi kitleden, temelsiz ideolojilerden, yafta dolu spekülasyonlardan ayıran budur. Umulur ki kurtuşa erenlerden oluruz.

   ''Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. (Cihat için) hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.''



      

3 yorum:

  1. tcma denen dolandırıcı muhammed yuşa aybek suç orağı da akın çiftlik imiş. nitelikli dolandırıcılıktan 4 er sene 5 er ay 10 ar gün hapis cezası aldılar. internete atmışlar mahkeme kararını. biri manisada biri erzurumdaymış. bi dolandırıcının peşine takılmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. kelin ilacı olsa başına sürer. bunlar alfa olsalar ilk kendileri takılırlardı.

    YanıtlaSil
  2. kardeşliğe üyelik-vergi adı altında benden de 3 ay boyunca para aldılar toplamda 1000 liraya yakın para attım. ilk ay akın çiftlik hesabına diğer aylar muhammed yuşa aybek hesabına para attım. param yok deyince de beta oldun artık diyerek kardeşlikten attılar. sonra internette araştırınca anladım ki dolandırılmışım. 1000 lira için dava falan uğraşmayacağım. haram zehir zıkkım olsun şerefsizlere!

    YanıtlaSil
  3. 3 ay boyunca senden 1000 lira para almak için uğraştıklarını mı söylüyorsun yani?

    YanıtlaSil