Gösterilmesi Gerekilen Adalet.


   Kuran birçok açıdan üstün güzellikler taşıyan bir kitap. Gerek meşain dolu toplumun dinamiklerini düzeltip yerine dünya üzerindeki tek işe yarayan ve gerçekçi ahlak sistemini taşıyor olması gerek insanın özbenliğini ve istek, arzularını dizginlemesi için insanı eleştirmesi. Bu eleştiri sayesinde insanında zamanla bu eleştirisel süzgece yavaş yavaş sahip olması ve taraf olmayanın bertaraf olduğu söyleyen hizipçi betaların ne kadar boş ve korkak olduğunu bize gösteriyor. Kuran üstün güzellikler ve ibretler taşıyor. Şimdi bunları yazmaya çalışsak teker teker klavyem eskir. Ama yinede bu konu başka yazının konusu. 
 
   Bu yazıda işlemek istediğim konu Maide 8'de geçen ''Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu, Allah'a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır.'' insanın fıtratı gereği gösterdiği mücadelede her yolun mübah olmadığı, ne yaptığından çok nasıl yaptığının önemini tekrar hatırlıyor. İnsanlar hizipleşir, bölünür, üstüne yetmezmiş gibi Dünya'daki en büyük açlık hissiyatının kaynağı olan güç için savaşlar bile çıkartıp bunu sana kare kutuda demogoji yaparak insanları kendi ehline çekip sana, bana ve bizim gibilere küfredip, ayıplayıp har vurup harman savurdular elindeki olan güçleri. 
 
   Yaşamının her penceresinde betalığın ne kadar lanet bir hastalığı teşkil ettiğini, betalarla hiçbir şekilde ne umut ne de İbrahim Elçi gibi insanlara isyan edecek gücü yeşertebileceğimi öğrendim. Bunu da incisözlükteki ''they call me alpha'' adlı yazarın köle yapıtlarından öğrendim. Eğer ki sizde bizim gibi bunları yaşayarak, gözlemleyerek, gün geçtikçe politika denen bok çukurunda bir cümlenin aslında daha fazlasını hitap ettiğini üstünkörü bir dil ile günbegün kavrayarak, öğrenip üstüne Tanrı'dan emrolduğumuzu ''mücadele edin, cihat edin'' kulaklarımız işitince hakk'ı haykırmak bizim için kaçınılmaz olan oldu. 
 
   Haci ''mücadele ederken olduğunuz karaktere bürünmeyin'' minvalinde bir öğüt vermişti. Yani bir haksızlığa uğradığımızda bu haksızlığın üstünden gelmek için bizde haksız yollardan kendimizi aklayabilir ve onların anlayabileceği dilden konuşabiliriz. Öğretimizden öğrendiğimiz, kimseden bir menfaat beklentimiz olmadığı için bütün götlere göt diye haykırabiliriz de. Ama sebeplerimizin doğru olması yaptığımız şeyin doğru olduğu anlamına gelmiyor. Bize meyve veren doğrularında(!) hakk veya batıl olduğunu Tanrı kitabında bizlere bildiriyor. Gördüğümüz ayıplanmalara, nefret dolu hışımlara kendi öğretimiz ve hakikatımıza tutarsızlık gösterip adaletsiz davranamayız. Madem tek ve gerçek olan Kuran'ın getirdiği Tanrı'ya tapıyor isek onun adaletini kovalıyor isek o adaleti aynı şekilde bize karşı olanlara ve de bizim tarafımızdan olanlarada göstermek zorundayız. Eğer göstermez isek biliniz ki biz ''haddi aşan'' bir toplum olarak damgalanırız. Gittiğimiz yol eğer adalet, barış için savaşmak ise bu yolda başka emellerle tırmanan beta ayak takımından farkımız olması lazım. 

1 yorum:

  1. tcma denen dolandırıcı muhammed yuşa aybek suç orağı da akın çiftlik imiş. nitelikli dolandırıcılıktan 4 er sene 5 er ay 10 ar gün hapis cezası aldılar. internete atmışlar mahkeme kararını. biri manisada biri erzurumdaymış. bi dolandırıcının peşine takılmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. kelin ilacı olsa başına sürer. bunlar alfa olsalar ilk kendileri takılırlardı.

    YanıtlaSil