''fakat, tek kural daima geçerlidir...''

size verdiğim izlenim, baskıcı bir tutumdu...
çünkü, betaları elemek zorundaydım...
kardeşlik, saf bir yer olarak kalmak zorundaydı.
kardeşlik gibi komplike bir yapıda, sadece tek bir kural geçerlidir...
insanlar rahattır ve eğlenirler ; imkansızlarını aşarlar ve kendileri olurlar.
fakat, tek kural daima geçerlidir...
insanların, kendi ruhlarında, kendilerinin dahi göremediği ve asla göremeyeceği sorunlar vardır.
bunlar konusunda tedavi edilirler...
kardeşlik'te tek temel kural vardır: ''betalar, kardeşlik'te bulunamaz''
kardeşlik'e girmeyi başarsan dahi, eğer içeride bir betaya dönüşürsen, atılırsın...
Devamını Oku »

''fakat, daima bir fazlalık oldun...''

''ahahahaha huur çocukları hala bu olaya ciddi ciddi kaptırıyorlar
beta oldum di mi lan ben şimdi bunu yazınca adsdsfasasdsad

16-17 yaşlarında bir bebe size adamlarım diyo amk auhahahahah ''

birçok şey oldun...
sistemin döngüsünü sağlayan bir et parçası oldun.
anası tarafından ölümüne törpülenmiş, karı kılıklı bir erkek fazlalığı oldun.
diğerlerini ''bakın beyler, hayatım yarrağı yemiş durumda ve siz de benimle aynı ortak, berbat-acınası-hayal kırıklıklarıyla dolu hayatı yaşamalı ve yalnız bir şekilde ağlayarak ölmelisiniz ; nolur lan buna ihtiyacım var'' şeklinde manipüle etmeye çalışan ; fakat, onlara verilen şansın çeyreği dahi sana verilseydi sadece köpek gibi başarısız olacağın ancak köpek gibi de peşinden koşturmaktan vazgeçmeyeceğin bir oluşum tarafından reddedilmiş bir iq seviyesi 06, çirkef bir çöp oldun.
fakat, daima bir fazlalık oldun...
varlığın hiçbir şeyi değiştirmediği gibi, yokluğun da hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
umarım, hayatın daha kötüye gitmez.
huzur içinde yat...
Devamını Oku »

''asla kendini küçümseme...''

asla kendini küçümseme...
çünkü şuan, dikkatim sende...
ve ben eğer dikkatimi sana verdiysem, dünya üzerindeki en büyük yeteneklerden birisin demektir.
bunu seni gazlamak için söylemiyorum...
bu, gerçekten başka bir şey değil.
elbette rezervlerin bulunuyor ; fakat onları işlemediğin sürece, sadece ''potansiyel'' olarak kalırlar ve bu şekilde hayatın geçer.
onları işleyeceğin ve kullanacağın, sürüyle birlikte olmayı öğreneceğin yer ise ''kardeşlik''ten başka bir şey değil...
hayatında sevgi bulamamış, sevgiye-saygıya-takdire aç orospu çocukları, kardeşlik'e saldıracaklardır ; it gibi katılmak isteyeceklerdir.
fakat, hayır...
orada bunların bulunması, mükemmel bir eğlence ve güven içinde bir ortamın olması ; asıl amacın bu olduğu anlamına gelmez.
insanlar oraya, hayatlarını değiştirmek ve gerçek aileleriyle tanışmak için katılırlar ; birtakım testler sonucu...
beta arkadaşları tarafından dışlanan ve çevresi olmadığı için konuşacak insanlar arayan aciz orospu çocukları, malesef bu yüce ve yetenekli çırakların arasında sadece basit çöpçü balıkları olurlar.
elbette gün gelecek, liselilikler yapılacak...
elbette gün gelecek, sıçıp sıvayacağız...
fakat iş zamanı iş, eğlence zamanı eğlence yapılır.
öncelikle, yazılarımı onlarca kez oku.
satır aralarında, yüzlerce kat daha fazla anlam olduğunu asla atlama...
zeki ve güçlü olan ol, sadık olan ol ve eğitime değer olduğunu kanıtla.
hayatını en iyi şekilde yaşa, orospu çocuğu...
çünkü, artık bir ölü adam olmaktan çıkacağın o kutsal yol, tarafımdan önüne serildi. (garizmatik bahışlar)
Devamını Oku »

''insanlar sadece sürü olarak yaşayabiliyorlar...''

gördüğünüz üzre, insanlar sadece sürü olarak yaşayabiliyorlar...
bu sözlük, bir sürüdür.
diğer sözlükler, sosyal medya grupları, dernekler, şirketler...
hepsi sürüdür.
ve, sen sürünün içinde yetişirsin.
eğer, sürünün nasıl bir sürü olduğuna dikkat etmezsen ; onlardan biri olursun.
laf için yaşayan, amaçsız ve aciz, güçsüz olduğu için güç konusunda umutsuz olan aşağılık betalarla dolu bu hayatında, onlara ne kadar katılırsan, o kadar onlardan biri olursun.
bu kaçınılmazdır...
fakat gittiğin yer bir ütopya, ego olmaya bir yer, kutsal bir amaç ve sonuçların olduğu bir kardeşlik ise ; elbette bu sürü, senin yuvan olur.
ciddi olmam gerekirse, aslında buradan kazanılacak çırak sayısı çok az...
birbirinin taklitleri olmaktan öteye gidemeyen, daima aynı şeylerin konuşulduğu ve daima aynı kalıplardan ilerlenen bu sürüde, özel olarak kendisini daima muhafaza etmiş, saf bir omega olması zor...
fakat elbette...
zaten başından beri olay bu değil miydi lan ?
bu anasını siktiminin yerinde, diğer yerlerde, her yerde tek bir kural vardı...
alfa öğretilerinin, kutsal ve değişmez kuralı:
''daima, en güçlü-zeki-sadık olan alfa olur''
ve sen orospu çocuğu, bunlara sahip olmadığın için seçilmeyeceksin.
o nedenle, siktir git buradan...
emin ol, adam açığı yok.
çırak gereği yok...
istemediğim kadar kalabalık bir kardeşlik var ve bu insanlar, gerçekten sistemi delmeye-yönetmeye başladılar dahi...
ben, özel olanların peşindeyim.
evet...
threesome yapmak istiyorsun...
milyoner olmak istiyorsun...
mükemmel bir yaşam istiyorsun...
mükemmel bir karakter, bir alfa olmak istiyorsun...
ölü adam...
seni umutsuzluğun pençesine düşürmek istemem ; fakat, ben olmadan bunlar senin için sadece hayal... (piç gülüşü)
ıkınmakta serbestsin...
ben olmadan ilerlemeye çalışmakta, sürünmekte serbestsin...
her konuda serbestsin...
aciz bir beta gibi sürünmekte, kendi potansiyeline ihanet etmekte, içindeki cevheri görememekte serbestsin...
yuvana katılmak istememekte de serbestsin.
yeteneklerini açabileceğin bir yuva ve kullanabileceğin bir amaç seçmemekte de serbestsin.
gerçek şu ki, aslında hepiniz çoktan öldünüz...
ve bu, hayata dönmek için son seçiminiz...
büyük bir umutla yastığa başını koyuyorsun ; daima daha iyi günleri hayal ediyorsun.
fakat değişmeyecek, orospu çocuğu...
80 yaşında da, aynı hayallerle uyuyor olacaksın.
ben ışık'ım, ben yol'um...
fakat, anlayışla karşılıyorum...
anan seni bir beta olarak sıçtıysa, elbette yapabileceğin bir şey yok...
hayat senin ve sadece senin seçimlerin olmalı...
asla, onay bekleme.
Devamını Oku »

''seni hayatın boyunca siktiler ; ve sonra insanlığı kurtarmanı beklediler.''

inanabiliyor musun lan ?
seni hayatın boyunca siktiler ; ve sonra insanlığı kurtarmanı beklediler.
bir leonardo yahut bir machiavelli olmanı, geleceği etkilemeni istediler.
bir yol göstermediler...
bir meziyet katmadılar yahut herhangi bir üstünlüğünü takdir etmediler...
yıllar yıllar önce, bir liseliyken kafama koyduğum bir şey vardı ; ruhumun derinliklerinde, gerçekleşeceğine emin olduğum bir şey...
tek gerçek vardı.
ben, insanlara, mükemmel bir dünyaya giden yolda liderlik edecektim.
açıkçası...
bize cevapları verecek bir öğretmen yahut kitap yok...
onları, kendin bulmak zorundasın.
yolumuzu seçebilmemiz, bizi insan yapan yegane değerdir.
kimsenin etkisinde kalma...
kendi yolunu seç...
kime katılacağın yahut katılmayacağın, hangi yolu takip edeceğin sadece sana özel seçimlerdir.
kimsenin, sana ne yapacağını söylemesine ihtiyacın yok!
siz, kendi yolunuzu seçmekte özgürsünüz...
bu özgürlüğü, sizden almak isteyenler var...
ve biliyorum ki, birçoğunuz onu seve seve verir.
fakat, bizi insan yapan yeteneğimiz, doğru olduğunu düşündüğümüzü seçmektir.
kimsenin etkisinde kalma...
kendi yolunu seç.
size, cevapları verecek kimse yok...
sana, yöntemi gösterdim.
şimdi yolunu seç...
ne doğruysa, onu yap.
ne beni takip et, ne de bir başkasını...
Devamını Oku »

''sınıf ayrımı ise, asla kalkmayan tek gerçeklikti...''

açık olmam gerekirse, birçok şey olduğum söyleniyor...
dahi...
milyoner...
çapkın...
alfa...
mentor...
bir çok şey...
sıfatlar ve ünvanlar...
bana verilmiş olan ayrıcalıklar gibi...
fakat, hiçbiri zerre umrumda değil.
sıfatların anasının sevgi çakim...
bakın huur çocukları...
gördüğünüz üzre, adamlarım her yerde...
bunu, her kesimin tam olarak özümsemesini beklemiyorum elbette...
fakat söyleyebileceğim şu ki, aslında hepiniz basit birer köle olarak doğdunuz.
sınıf ayrımı ise, asla kalkmayan tek gerçeklikti...
sistemin köleleri...
tüketim çemberinin, en üst tabakaları...
organik atıklar...
dişiler, statü, başarı arasında gidip gelen ve hayatının buram buram gibildiğinin farkında varmadan, daima daha iyi günlerin geleceğini hayal ederek yaşayan fazlalıklar...
hesap açıldı.
açılışı da, kapanışı da plana dahildi ; daima olduğu gibi...
bak...
burada vaadedilenler, gerçekten çok elit bir kesim için geçerli...
saf ve bozulmamış, zeki ve güçlü, sadık ve güvenilir ; soylu insanlar için geçerli...
birçoğunuz, güce açsınız...
çünkü, ona bağımlısınız.
çünkü, ona umutsuzsunuz.
dişiler, lüks arabalar, mükemmel yaşam standartları, partiler, yüksek nüfuz...
lan olay hiçbiri değil.
bir erkek olarak, istediklerim bunlardı ; fakat görebildim ki, aslında bunlar sadece ilüzyon...
basit ve fiziksel bir varlık olduğun konusuna, seni gerçekten iyi inandırdılar...
ve, kendi özünü kaybetmenin verdiği kızgınlık-telaş içerisindesin.
hiç bulamazsan ?
my7'ı kaçırsan, harikalar diyarı'na giden bileti, kardeşlerinin ve gerçekten yanında olman gereken insanların yanına seni uçuracak olan bileti kaçırsan...
ne yapardın ?
memur mu olurdun ?
üniversite okuduktan sonra her şeyin düzeleceğine mi inanırdın ?
birkaç bin lira maaşla, insanlara yalakalık yapan, onların botlarını yalayan aciz bir köpeğe mi dönüşürdün ?
bunu, istemeyiz...
kimse istemez.
açıkçası, bir beta dışında ; hiçbir şahıs, bu tip bir işkenceyi hakedemez.
betalar, her yerdeler...
seni oyundan düşürmek için...
seni, daha mezara giremeden öldürmek ve tam bir sistem yalakası yapmak için...
dünyayı, sadece bir basit grup elinde tutar.
ve diğer tüm koyunlar, onların yarattığı bu ilüzyon dünyanın tüketim grafiğindeki çizgi yansımalarıdır.
ben, sizlerin bu koyunlardan olduğunuzu reddettiğim bir düşünce sistemini kabul ediyorum.
bir erkek olarak, çok daha yüce amaçlarınız var...
siz, sizden önce gelen yaşam formlarının programladığı birer kopyasınız...
onlar size ne verdiyse, ananızın yumurtasına ulaştığınız anda aktardığınız ne ise, sadece bundan ibaretsiniz ; alfanızın olmadığını varsayarsak...
güç istiyorsunuz...
çünkü güce karşı umutsuzsunuz.
güce çünkü umutsuzsunuz, çünkü güçsüzsünüz...
güçsüzsün, huur çocuğu...
henüz, hiçbir şeyin farkında değilsin.
dış dünya, egoların tepiştiği fazlalıklardan farklı bir mecra olmadı hiçbir zaman...
fakat ben, ütopyayı kurdum.
omega-alfaların, kendilerini, ustalarının onları ''durduralamaz alfa'' yapacağı güne kadar evlerinde hissedecekleri ve yeteneklerini en üst düzeyde kullanmalarını öğrenecekleri ütopyayı...
ben...
unbelievable my7...
kardeşlik lideri...
ben, sana hayatını verdim.
ve, küçük oranda da olsa ; uyandın.
yeteneklerin uyandı...
onları kullanman, kardeşlerinle olman ve dünyanın, aslında sadece basit bir oyun parkı olduğunu görmen için ; kardeşlik kuruldu ve her alanda yardırıyor.
savcılar...
üst düzey avukatlar...
doktorlar...
ünlü diye tabir ettiğiniz altın dişi ve erkekler...
büyük işadamları...
önceden oluşturduğum, 1000 kişilik elit ekip...
şimdi ise, halkla birleşiyor.
açıkçası...
sana hiçbir vaadim yok.
vaat, halen aynı: sana, seni vaadediyorum ; fazlası değil...
eğer buna değer olduğunu düşünüyorsan...
ananın moonwalk yaparken çekilen bir videosunu http://www.anawalkdatkam'da paylash
Devamını Oku »

''ben, bu sürüyü topladım...''

farkındayım...
sana her şeyi vaadettim.
hiçbir şey, bu başlıktan sonra eskisi gibi olmadı.
basit bir eğlence için yazdığım bu dizi, büyük bir oluşumu başlattı.
''kesinlikle kasıtlı bir olay olmadı'' diyemem...
çok açıktı ki, toplumdan kaçıp bu sikik mekana sığınmış insanlar, bir alfaya tepki vereceklerdi...
çamur atarak ; yahut değişimin bir parçası olarak...
bir şeyi biliyorum ki, ikisi de umrumda değildi...
hiçbir zaman olmadı...
sokakta birbirlerini gördüklerinde, beden dillerindeki farklılık gibi küçük bir ipucundan dahi birbirlerini tanıyan insanlar yaratıldı.
tarafımdan değil...
herkes, kendi alfasını yarattı ve geleceğini çizdi ; mükemmel hayatını yakaladı...
ferrari alan bu kadar çok kardeşlik üyesi olması kafamı bozsa da, döner bıçağımı kınında kalmaya ikna ettim. (evet, döner bıçağım için kabza yaptırdım ananın da köküne daldırdım ahey)
onlara mükemmel yaşamı vermedim ; onlara ait olanı almaları için onları bir araya getirdim ve yeteneklerini yeniden kullanılabilir hale getirdim.
sonuç ise, kaçınılmaz başarı oldu...
fight club'ı kurduğum söyleniyor...
hayır...
bu, çok daha fazlası...
hiç beta olmayan bir sürü hayal edin ; ki, ben olmasaydım, bu sadece hayal olarak kalacaktı.
ben, bu sürüyü topladım...
ve insanlar, ailelerini buldular. kadın avcıları oldular, zengin oldular, yetenekli oldular, başarılı oldular ; hepsinin anasını sikeyim, kardeş oldular.
lan, mesajlar çok açıktı!
bir insanın üslubu neden değişsin amına çakim ?
birkaç göt lalesi de, ''alfa qanqimiz aqır baslı oldugu icin boyle yazıyor helal'' diyordu...
hiçbir zaman ağır başlı olmayacağım, yarramın gahası ; öncelikle bunu bil.
daima ben artist, garizma, mükemmel felan olurken ; sen daima sikik bir istatistik olarak kalacaksın.(evde denemeyiniz)
ben dünyayı değiştirirken, siz ''kız tavlama başlıkları'' okuyup, tamamiyle benim yazı dizilerimden çalınmış olan, muhabbet olsun diye verdiğim birkaç önemsiz bilginin işlendiği ve popülarite için ıkınıp, zaten kapalı olan zihinlerinizin kolayca manipüle edilebileceği başlıklara gideceksiniz...
lan, bunu başında da söyledim ben!
sadece, en iyi olan alfa olabilir ve sistemin parçası olmaktansa, onu kontrol eden olabilir.
sana vaadettiğim yer, besin zincirinin tepesiydi ; bunu, senin isteğin ve sadakatin ile doğru orantılı olacak şekilde sana verdim.
bu başlıktan, sadece benim istediklerim faydalanırken ; faydalanmasını istemediklerim, size göre şaşırtıcı bir şekilde betaya bağlayıp siktir oldular.
şiir yazmıyorum ; basit ve anlaşılabilir düz yazılardan bahsediyorum.
fakat, nasıl oluyor da, bu yazı dizisini okuyan sürüyle erkeğin buradan aldıkları farklı oluyor ?
neden birisi kendisini bulurken, diğeri ''eee kızı böyle mi sikecez oç'' diyor ?
neden birisi alfasına yaklaşmaya başlayıp dişileri kaldırmaya başlarken, diğeri ''ya aynı şeyleri anlatıp duruyo byler gelin qız tavlama baslıklarına'' kafasında yaklaşıyor olaya ?
nasıl ?
nasıl oluyor da, bu yazı omegaları yeteneklerine kavuşturup, başlığa sempati besletirken ; betaları ürkütüp saldırmaya teşvik ediyor ?
bunda apaçık bir ibret vardır. (güldüm)
Devamını Oku »

''ana, ezberleyeceğin ve pratiğe dökmen gereken taktikleri vermeyeceğim.''

sana vermediğim birçok öğreti var...
büyük değişimler yaşandı.
üst düzey, artık usta olmaya yaklaşmış çıraklarıma verdiğim öğretiler sayesinde ; hiçbir ''taqtiq'' paylaşmadan, onları alfaya dönüştürdüm.
olayım daima bu...
ben sohbet ederim.
eğlenirim...
ananızı sikerim zaaaa
fakat, eğlenmek için arada sırada taktik vermemin dışında ; asla sana taktik vermem...
hatta, seni sikime bile sallamam.
bağlantı kurduğum merci, bilinç, yani sen değilsin...
bağlantı noktam, asıl karakterinin, özünün, alfanın ve asla yıkılmamış olan yüce özelliklerinin bulunduğu ; saf ve dokunulmamış alfan...
bilinçaltın...
bunun tekrar altından geçtim.
çünkü, unutulmaması gerekilen bir ayrıcalık...
sana, ezberleyeceğin ve pratiğe dökmen gereken taktikleri vermeyeceğim.
yüzlerce yıldır uyguluyormuşçasına otomatik olarak yapacağın, mükemmel ve ihtişamlı alfa davranışları kazandıracağım.
ve elbette, bunu, buna değer olduğunu ispatladıkça yapacağım...
işine gelmeyen varsa, sikik sözlük-sosyal medya popülaritesi için kutsal öğretiler yayımlayacağımı düşünen moronlar varsa ; şimdiden siktir olup gidebilirler.
hayatım, asla sizin kutsallarınızla örtüşmedi...
sizin hayaliniz, benim reddettiğim basit değerlerdir...
o posterlerine, capslerine bakıp titrediğiniz dişiler...
neyse lan, bu çok ağır olabilir ; siktir et... (güldüm)
Devamını Oku »

'' dibe vurmadan, en büyük değişime açık hale gelemezsin...''

neler döndüğünü öğrenmen gerekli...
öncelikle, artık kardeşlik'e alımların olmadığını söylemek istiyorum.
ve, ''kardeşlik''in detaylı açıklamasına da geleceğim...
fakat dikkatini yönlendirmek istediğim bir nokta var ki, birkaç hafta önce, insanları ''test grubu 13'' adını verdiğimiz ; size sunduğumuz adıyla ''kardeşlik'' adlı oluşuma davet ederken, yazılarımdan aldığın negatif enerji... (haykırdım)
gülmeme bakma...
bu, mükemmeldi.
bak...
bir insanın saf bir omega olması gereklidir, işlenmesi için ve mükemmel kişiliğine kavuşması için bu şarttır.
aynı zamanda, dibe vurmadan, en büyük değişime açık hale gelemezsin...
parçalar birleşiyor, değil mi ?
sonuca bağlamam gerekirse, orada yazdığım yazılar, ''dertsiz tasasız başını derde sokmak istemeyen ağır aciz ve beta potansiyelli omegalar ve bizzat betalar'' tarafından, tehdit edici bulundu.
öyle bulundu, çünkü böyle düşünülmesini ben istedim ; daima olduğu gibi...
her şey plana dahil gitti ve devam ediyor...
büyük resmi görebiliyor musun ?
betalar saldırmaya çalışıp tarafımdan sikilirken ve beta-omegalar köşelerine sinerken, dibe vurmuş olan ''alfa potansiyelli omega''lar kendilerini açık ettiler.
betaların onlarla dalga geçtiklerini biliyorlardı ; fakat bir şeyden emindiler ki, hepinizin anasını siken ve hepinizi yönlendiren yine bendim. (garizmatik gülüş)
tek bir talimatla sildirdiğim ''they call me alpha''yı, yine verdiğim tek bir emirle açtırmamın ardından yazdığım yazılara dikkatli bak...
dikkatli bak, cidden...
paranoyak, saplantılı, tekin olmayan ve bela kokan yazılar; voov korkunç... (kahkaha attım)
betalar, açık bulduklarını düşündüler ; çünkü alfa, her zaman gösterdiği mükemmel karakterinden ödün veriyordu.
omegalar ise, bunun aksini düşünmemekle beraber, betalara da katılmıyorlardı...
sonuç olarak, o yazılar, ''fahişe anasının sevgili törpülenmiş aciz çocuğu''na ağır geldi...
toplumun anasını sikeyim ama, toplum deyişiyle ''canı tatlı olan'' betalar ve gereksiz derecede törpülenmiş omegalar ; açık olmak gerekirse, fazlalıklar tek bir mükemmel planla elendiler... (tebessüm ettim)
Devamını Oku »

''amme hizmeti için burada değilim.''

amme hizmeti için burada değilim.
öğreti yazmak için de burada değilim...
buraya tek gelme sebebim var.
özel olanları toplamak, eğitmek ve yeteneklerini kullanmalarını sağlamak...
onlara, dünyanın sadece basit bir oyundan ibaret olduğunu göstermek ve oyunun kurallarını öğretmek...
tekrar yazılar yazmayacağım.
sohbet de etmeyeceğiz...
fakat bu başlık, daima sizin olacak.
açıkçası, zerre kadar sikimde değil bu başlık...
yahut bu mekan...
ya da özel olanlar...
bunları yapmamın tek sebebi, seni ayrıcalıklı kılmamın tek sebebi, en başında da bahsettiğim gibi, sadece eğlence...
kendi eğlencem...
canım sıkıldığı an, eğitimin biter.
anan hoşuma gitmediği an, eğitimin biter.
anan hoşuma yine gitmezse, eğitimin biter ve votkamı getirirsin.
Devamını Oku »

''herkes evlenir...''

herkes evlenir...
evlilik, kutsal bir yolla hayatları bağlamak ve ölüm onları sikişmekten alıkoyuncaya kadar sikişmek için verilen bir izindir.
toplumun, ''ileride, karını gece bağırta bağırta sikmenin sonucu hamile kaldığını görürsek, bunu evliyken yaptığın için takdir ederiz'' deme şeklidir.
işin aslı, evlilik olgusu, devlet tarafından insanları daha iyi takip edebilmek, daha rahat ve daha yüksek meblağlarda vergi alabilmek, üretilen sisteme daha fazla organik atık koymak ve çemberin daha iyi işlemesini sağlamak için oluşturulmuş bir sera yöntemidir.
bu sera yöntemi sonucu, dişiler ve erkekler doğar...
güzel olanları daima ben alırım, artıklar size kalır ; fakat konumuz şuan bu değil...
rastgele seçim sonucu, çocuğun doğuştan bir beta-omega olacağı bilinemez...
alfa olarak doğanlar, çok özel bir soya, binlerce yıldır değişmeyen bir kana sahip yüce bir soyağacına sahip olanlardır.
ve günümüzde, bu şekilde kalabilen sadece tek bir soy kalmıştır.
fakat elbette...
aciz bir beta yahut çekingen bir omega olarak fırtlamış amına kodumununun yaşam formu, zamanla bir alfadan etkilenerek onu taklit etmeye başlayacaktır.
yapamayacaktır...
fakat, deneyecektir.
sonuna kadar, alfayı taklit etmeye çalışacak ve daha da küçüldüğünü farketmeden, yalnız bir şekilde geberip gidecektir.
doğanın, değişmez kanunu budur.
alfa, her şeyi alır...
alfa olmak, lider olmak da değildir.
alfa olmak, kutsal ve yüce bir öğretidir ; basit insan bağlamlarıyla yahut kelimeleriyle ifade edilemez.
kendin tatman gerekir ve malesef, ben sana yardım etmeden, kardeşlerinle beraber olduğunu ve mükemmel bir uyumla çalıştığınızı varsayarsak, varabileceğin en yüksek nokta, bir omega-alfa olmaktır.
atalarımız, alfa olarak doğar, yaşar, savaşır, sevişir ve ölürlerdi.
dişi bilinçaltlarının uyanması sonucu, yeni doğan yavrularına aktardıkları beta ve dişi öğretileri, zayıf bünyelerde yeşerdi ve onların da genlerini aktarması sonucu, kutsal soylar bozulmaya başladı.
evet...
hayatının birçok safhasında, hatta sen gelmeden on binlerce yıl önceki safhalarda dahi sikiliyordun.
bunu tersine çevireceğim...
bunu sana garanti ediyorum.
çünkü, her şey plana dahil ve mükemmel işliyor.
açık olmak gerekirse, hiçbir şey bu başlıktan sonra eskisi gibi olmadı...
yaklaşık 5.000 civarı olan çıraklar, bu başlıkla birlikte çok daha yüksek sayılara ulaştılar...
ve hepsinin, yüksek yetenekli-zeki-güçlü-sadık-güvenilir omegalar olduğunu biliyorsun.
bu bir ordu değil...
bu bir kardeşlik...
bir ütopya...
ben insanlara, ne duygusal zekaları ne de iq'ları onlara yetmeyen basit sistem parçalarını itip, tam olarak onlar kadar yaratıcı ve zeki olan kardeşlerini sundum.
bu, gelişmeleri ve atalarının onlara genleri yoluyla miras bıraktığı alfa yeteneklerini açmaya başladı.
elbette ben olmadan, bir yerde tıkanacaklar ; buraya asla lafım yok.
fakat, onları bırakmıyorum...
gücü, kardeşlik'in gücünü ve yapabileceklerini gördükten sonra ; hiçbiri eski basit insanlara dönüşemediler.
onlar çok büyük işler yaptılar ve beraber çalışarak, sıfır maliyetle, hayallerinde dahi göremeyeceğin kadar büyük paralar kazandılar.
ve bunu, sadece birliklerinden ve benim liderliğimden gelen enerjiyle yaptılar.
çıraklarımın %95 gibi bir kısmı, tek bir bakışta dahi bir dişiyi titretecek ve içindeki azgın fahişeyi dışarı vuracak kadar alfa yeteneklerine hakim oldular...
bu, gerçekten güzel...
kürtaj yasası da, bunun ardından çıktı zaten zaaaaaa
Devamını Oku »