''sınıf ayrımı ise, asla kalkmayan tek gerçeklikti...''

açık olmam gerekirse, birçok şey olduğum söyleniyor...
dahi...
milyoner...
çapkın...
alfa...
mentor...
bir çok şey...
sıfatlar ve ünvanlar...
bana verilmiş olan ayrıcalıklar gibi...
fakat, hiçbiri zerre umrumda değil.
sıfatların anasının sevgi çakim...
bakın huur çocukları...
gördüğünüz üzre, adamlarım her yerde...
bunu, her kesimin tam olarak özümsemesini beklemiyorum elbette...
fakat söyleyebileceğim şu ki, aslında hepiniz basit birer köle olarak doğdunuz.
sınıf ayrımı ise, asla kalkmayan tek gerçeklikti...
sistemin köleleri...
tüketim çemberinin, en üst tabakaları...
organik atıklar...
dişiler, statü, başarı arasında gidip gelen ve hayatının buram buram gibildiğinin farkında varmadan, daima daha iyi günlerin geleceğini hayal ederek yaşayan fazlalıklar...
hesap açıldı.
açılışı da, kapanışı da plana dahildi ; daima olduğu gibi...
bak...
burada vaadedilenler, gerçekten çok elit bir kesim için geçerli...
saf ve bozulmamış, zeki ve güçlü, sadık ve güvenilir ; soylu insanlar için geçerli...
birçoğunuz, güce açsınız...
çünkü, ona bağımlısınız.
çünkü, ona umutsuzsunuz.
dişiler, lüks arabalar, mükemmel yaşam standartları, partiler, yüksek nüfuz...
lan olay hiçbiri değil.
bir erkek olarak, istediklerim bunlardı ; fakat görebildim ki, aslında bunlar sadece ilüzyon...
basit ve fiziksel bir varlık olduğun konusuna, seni gerçekten iyi inandırdılar...
ve, kendi özünü kaybetmenin verdiği kızgınlık-telaş içerisindesin.
hiç bulamazsan ?
my7'ı kaçırsan, harikalar diyarı'na giden bileti, kardeşlerinin ve gerçekten yanında olman gereken insanların yanına seni uçuracak olan bileti kaçırsan...
ne yapardın ?
memur mu olurdun ?
üniversite okuduktan sonra her şeyin düzeleceğine mi inanırdın ?
birkaç bin lira maaşla, insanlara yalakalık yapan, onların botlarını yalayan aciz bir köpeğe mi dönüşürdün ?
bunu, istemeyiz...
kimse istemez.
açıkçası, bir beta dışında ; hiçbir şahıs, bu tip bir işkenceyi hakedemez.
betalar, her yerdeler...
seni oyundan düşürmek için...
seni, daha mezara giremeden öldürmek ve tam bir sistem yalakası yapmak için...
dünyayı, sadece bir basit grup elinde tutar.
ve diğer tüm koyunlar, onların yarattığı bu ilüzyon dünyanın tüketim grafiğindeki çizgi yansımalarıdır.
ben, sizlerin bu koyunlardan olduğunuzu reddettiğim bir düşünce sistemini kabul ediyorum.
bir erkek olarak, çok daha yüce amaçlarınız var...
siz, sizden önce gelen yaşam formlarının programladığı birer kopyasınız...
onlar size ne verdiyse, ananızın yumurtasına ulaştığınız anda aktardığınız ne ise, sadece bundan ibaretsiniz ; alfanızın olmadığını varsayarsak...
güç istiyorsunuz...
çünkü güce karşı umutsuzsunuz.
güce çünkü umutsuzsunuz, çünkü güçsüzsünüz...
güçsüzsün, huur çocuğu...
henüz, hiçbir şeyin farkında değilsin.
dış dünya, egoların tepiştiği fazlalıklardan farklı bir mecra olmadı hiçbir zaman...
fakat ben, ütopyayı kurdum.
omega-alfaların, kendilerini, ustalarının onları ''durduralamaz alfa'' yapacağı güne kadar evlerinde hissedecekleri ve yeteneklerini en üst düzeyde kullanmalarını öğrenecekleri ütopyayı...
ben...
unbelievable my7...
kardeşlik lideri...
ben, sana hayatını verdim.
ve, küçük oranda da olsa ; uyandın.
yeteneklerin uyandı...
onları kullanman, kardeşlerinle olman ve dünyanın, aslında sadece basit bir oyun parkı olduğunu görmen için ; kardeşlik kuruldu ve her alanda yardırıyor.
savcılar...
üst düzey avukatlar...
doktorlar...
ünlü diye tabir ettiğiniz altın dişi ve erkekler...
büyük işadamları...
önceden oluşturduğum, 1000 kişilik elit ekip...
şimdi ise, halkla birleşiyor.
açıkçası...
sana hiçbir vaadim yok.
vaat, halen aynı: sana, seni vaadediyorum ; fazlası değil...
eğer buna değer olduğunu düşünüyorsan...
ananın moonwalk yaparken çekilen bir videosunu http://www.anawalkdatkam'da paylash

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder