Doğrularım ve Doğrultularım.

   İyi kötü, doğru yanlış, masum suçlu, değerler afyonlar, bilmek zanmak, güven duymak medet ummak.
 
   Kuran'da geçen stratejik hedeflere parmak basmaya gayretindeyim. İşin insan hakikati olan kısmı belirli içsel süreçlerle hamlığından kurtuluyor zaten. Kılıcınla her gün talim yaparsan eğer. İnsanı iyi ve kötü diye sıfatlandıran değerlerdir. Doğanın değerleri. Bu konuya pek girmek istemiyorum çünkü detaylı halini michealsikkofield çok güzel açıklamıştı. Yazının sonunda ilgili yazıların linkini bırakırım.
 
   Beta ile bizi ayıran şey değerlerdir, aynı kelimelerin farklı manalarıdır diyoruz ya her zaman. Heh gel senle o manaları bi deşelim. Nickaltına takip ettiğimiz kaynaklardan biri olan Serdar Kuru'nun bir postunu paylaşmıştım. İşte o malum post. Yine iş nüansa çıkması kitlenin vızzıklamasına delalet olacak farkındayım. Eğer siz bir insana güvenip (bu güvendiğiniz kişi sizin hayatınızı kurtarmışsa birde) ona atılan karalamalara ve bok sıçratmalara mani oluyorsanız köpek ve köle olursunuz. Eğer ki siz bariz bir açıklıkla dile ve olaya dökülmüş olguyu, olayı düzeyli eleştirmeye çalışıyorsanız ya bok atmış ya da kendi değerlerini piyasaya satan birkaç sünepe olursunuz. Eğer ki siz her zaman göte göt derseniz kitle sizi o götlerden biri olarak görmek için ıkınırda durur. Başlık tarihine göz atınız. Siz bilirsiniz, sorgularsınız, rasyonel bir açıdan tartarsınız fakat o bilemez sadece sanar ve zanar. Siz güvenirsiniz, nihai çıkar dışında hiçbir çıkar beklemeden koşulsuz şartsız değil koşullu ve şartlı denetim ve gözetim altında güvenirsiniz ve bu şekilde gelen güvenim size daha çok güvenmeyi aşılar. Fakat o medet ummar, pastadan pay dilenir. Alamadığı zaman payını ise bir fare gibi artıkları dişler.
 
   Bütün bu anlam karmaşasının nedeni barizdir. Yaralarının merhemini drama ve afyona dönüştürmüş sikikler bizi anlamaz, sevmez. Varsın anlamasınlar. Bizim ne it sürüsü ile ne de koyun sürüsü ile işimiz var. Ayazı(doğruları) görünce kuyruğunu sıkıştıran sikiklerle karda(doğrultu) aynı adım üstünde yürüyemeyiz.

ilgili yayınlar:
http://michaelsikkofield.blogspot.com.tr/2015/08/bugun-de-baskalar-adna-utandk-cok-sukur.html
http://michaelsikkofield.blogspot.com.tr/2017/04/iyi-olmak-insana-ne-kazandrr.html
http://michaelsikkofield.blogspot.com.tr/2015/09/iyi-insanlar.html

Devamını Oku »

Gütmek ve Güdülmek.

   Tanrı'nın sunduğu yaşantılar kompleks mekanizmalara sahip. İnsanında hamurunun nasıl şekillere büründüğü bu mekanizmaların kişideki işleyişine bağlı. Gütmek ve güdülmekte bunun bir parçası. Gütme gücüne sahip olup gütmemek(bizler) ve gütmekte(tapınakçı dediğim kesim) bunun bir parçası. Koyun olup çobanlar tarafından güdülüp bi haber olmakta bunun parçası. Kişinin şahsi iradesinin teslimiyeti ile güdülmekte bunun bir parçası. Bunları aynı kefeye koyabilir miyiz? Tanrı'da koymamış zaten. Kuran bu yüzden kurunun yanında yaşda yansın kitabı değil kurunun yanındaki yaş için cihat eylememizi emreden bir kitap.
  

   ''Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin. ''
   
   Öğretimizin marjinal olması kişinin akıl kırıntısı potansiyelini gerçekleştirme şansını sunuyor. Bu da toplum için sağlıklı insanlar(gerek zihinsel gerek fiziksel) ve düzeyli bir toplum imkanı sunuyor. Burada temelsiz ideolojilere sahip siyasi partilerin seçim kampanyalarındaki ucuz doktrinleri size paylaşmıyorum. Bunun bilincine varılmalı öncelikle. Ulan dönüp dolaşıp yine hacının parmak bastığı yerlere geliyoruz ya uqwgdhkaj sonra neden yok efendim hacı çakması style diyorlar. Anlayanlar ve anlamayanlar bir olmadığı gibi bu insanlarda aynı toplumun içinde bir halde yaşadıklarından dolayı organizasyon haline gelen bir üstün güzellik taşıyan teşkilat bu insanlara kötü davranamaz. O insanların sahip olduğu potansiyel dolayısıyla(ister nefis, ister iblis, ister kaka ruh) insanı sarıp sarmalamasına izin vermek yerine onu bundan kurtarıp yardım eli uzatmalı ve sınavının parçası olmalıyız. Bu demek midir betalara yardım ve yataklık edelim, vızzıklama ve kuruntularında boğulalım? Hayır. Hastalıklarının farkında olan ve dürtülerini bastırmak, örtmek için(örtmek için diyorum çünkü Kuran'ın birçok yerinde kötülükleri örtmekten bahsedilir) hür iradesinden vazgeçmediğinin farkında olarak sınavına tabii tutulmasıdır olay. Kişinin belkide sınavı budur. Onu bilemeyiz. Peki bu bir afyon mudur? Evet. Bakıp görebilenler için sadece bir imtihan parçası, kör olanlar için ise bir afyondur. 

   ''Ey iman edenler! “Râ’inâ (bizi gözet)” demeyin, “unzurnâ (bize bak)” deyin ve dinleyin. Kâfirler için acıklı bir azap vardır.''


                                                  
 
   Olay tam olarak budur. Tanrı'ya güvenerek adanmış hiçbir kuruluş, teşkilat sizi gütmez, güdemez. Sorularınızı açığa çıkarır, bunları cevaplamaz ve sizin cevaplamanız için size rehberlik ederler. İşte kurtuluş budur. İşte bizi kitleden, temelsiz ideolojilerden, yafta dolu spekülasyonlardan ayıran budur. Umulur ki kurtuşa erenlerden oluruz.

   ''Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. (Cihat için) hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.''



      
Devamını Oku »